Konu: Kaybolan Bİr Çocuk Var İçimde C.tesi Ocak 03, 2009 11:45 pm
Kaybolan küçük bir çocuk içimde Onun gözleriyleyim gecede, korkak Ne zaman sessiz bir sokaktan geçsem Onun yerine duyarım gölge adım seslerini
Döndüğüm her köşe başında Kocaman köpekler O’nu bekler sanki Kalbi çıkacakmış gibi göğsümden Derin derin soluklanırım, boğulmasın diye.
Kaybolan küçük bir çocuk içimde Kaldırım kenarında kibrit kutuları Toplayıp oynamak isterim İşaret parmağımda sektirmek gazoz kapaklarını Ama kiminle!
Durduğum her okul önünde Yakasını düzeltir, mendili cebinde Yazamadığı kara tahtalara erişirim Rengarenk suluboyasını sürerim saçlarıma
Kaybolan küçük bir çocuk içimde Bedenim yorgun olsa da İki tekerlekli bisiklet peşinden koşarım Sadece o istiyor diye
Şişmiş ayaklarımı çıkarırken Küçük parmakları kalır yüksek ökçe içinde Bekler, seslenir -hadi parka gidelim yaaa! ! !
Ah küçük çocuk Bilsen senin düşlerinden daha yorgunum Senin gözlerinden daha küçük bu dünya Ve ellerin daha temiz sokaktaki simitçiden
Hadi gidelim, deyip çıkmak isterim Ama hep o, “elalem nedir korkusu” Bilmezler içimde hapsolduğunu Tahtaravalli de inen çıkanın sen olduğunu Bilmezler…
Ayıplarlar hatta, Deli mi ne, kazık kadar olmuş Hala çocuk bahçesinde Vah vah, üşüttü galiba.
Bilmezler… Çocukluğunu yaşamadan içinde kaybedenleri Dallara takılı bir uçurtmanın ipini dolar hayat Çeker durur, hatta savurur ordan oraya Büyük olmak kolay da, çocuk kalmakta mesele
Kaybolan küçük bir çocuk içimde Ve yarın cumartesi Sabah uyandığımda “sen” olacak Spor ayakkabılarımla, kısa pantolonum içinde
Saçlarım iki yanda örgülü Önce kaşıklayacağım dolaptaki şokellayı Dudaklarımı sileceğim koluma Ne para, ne kimlik olacak yanımda.
Bir ip alacağım, bir de top bisikletin arkasına Atlı karıncaya binip, inince cebimdeki topacı çevireceğim Kibrit kutularını ezip kaldırımda, Beline sokacağım pantolunun.
Bir ağacın gölgesinde evden çaldığım kurabiyelerle İşe giden büyüklere bakıp, üzüleceğim. İçindeki yarım kalanları fark etmediler diye. Bir serçe konacak, kırıntılarımı böleceğim.
Kaybolan bir çocuk içimde Ve kaybolacağım bilinmedik caddelerde Ne önemi var ki gittiğim semtlerin Çocuk gözlerle görmedikten sonra
Defalarca çıktığım merdivenlerin Neye yarar yüksekliği Kapıyı çaldığımda tekme yumruk Açacak kimse olmadıktan sonra Halâ neye yarar o çocuğu hapsetmek
Kağıttan bir gemi yapacağım Hem de en büyüklerinden Affet küçük ama seni koyacağım içine Teknene “umut” diyeceğim
Bırakacağım seni dingin denizlere Uğradığın her yerde, sana bakan her gözde Süzülsün çocukluk yılları Bir solukluk da olsa umut ol, Yaşamı, büyümeye tercih edenlere.
Kaybolan bir çocuktun içimde Şimdi … Özgürce seyret bulutları Ne kadar büyüsek de Utanmadan yaşamalı hayatı….
Bir günde kaç yıl yaşattıysan bana…teşekkürler Hadi şimdi seyreyle büyüklerin masallarını Derin mavilerde. Güle güle
Kayıp yıllar kalacak ardın sıra takvimlerde Ve yarınlar asılı duvardaki çivide Yüksek ökçeler bekler beni Çantada kartvizitler, masada faturalar
Büyüdükçe kapıldığımız rüzgar gelecek pencereme Saçlarımın örgüsünde bırakacağım yaşları Elimde bir çift sarı kurdele Dudaklarımda son elma şekerimin tadı.
Aynaya gidiyorum çocuk ardın sıra Suluboyan kadar cıvıltılı olmasa da Çizgilerini kapatacağım yılların Hileler yapacağım genç görünmek adına
Küçücük elleriyle doruğa çıkartan çocuk Derine bıraktığım için beni affet Yarısı kayıp yıllarım için çok şey borçluyum sana Mavinin en sahipsiz yerlerinde umut ol “ küçük istavrite” de.
Kaybolmuş bir çocuktun içimde Kayboldum küçük bedeninin gölgesinde. Özlediğim yıllar yapışacak boğazıma Sen ise özgürlüğünden sapma, takıl martılara.
Teşekkürler çocuk yanım. Bir günlük de olsa büyümeyi unutturdun bana Şimdi banyo vakti, Dünyanın tozu, çamuru üzerimde Aaa bak bir misketin kalmış cebimde… Atıyorum, tut! ! !